-
1 برم
Iبَرَم1. kanıksamakAnlamı: bıkkınlık getirmek2. pofurdamak3. sabırsızlıkAnlamı: sabır göstermeme4. zevksizlikAnlamı: zevksiz olma durumu5. bıkkınlıkAnlamı: çok bıkmış olma durumu6. içerlemekAnlamı: öfkelenmek, kızmak7. cırlamakAnlamı: ince ve usandırıcı ses çıkarmak8. bezginlikAnlamı: usanç, yorgunluk9. sıkılmakAnlamı: can sıkıntısı duymak10. usançAnlamı: usanma duygusu11. bezmekAnlamı: bıkıp usanmakIIبَرَمَ1. kıvırmakAnlamı: bükmek2. burmakبَرِم1. kanıksamakAnlamı: bıkkınlık getirmek2. sıkıntılıAnlamı: sıkıntısı olan3. asabîleşmekAnlamı: kızmak, öfkelenmek, sinirlemek4. usanmakAnlamı: sıkılmak, bıkmak, bezmek5. yılmakAnlamı: bıkmak, usanmak6. bezgin7. bıkmakAnlamı: usanmakIVبَرْمburkmakAnlamı: burarak çevirmek -
2 تعب
Iتَعَب1. eforAnlamı: bedenî ve zihni çaba2. güçsüzlükAnlamı: güçsüz olma durumu3. zavallılıkAnlamı: zavallı olma durumu4. emekAnlamı: çok çalışmak, sa'y5. meşakkatAnlamı: güçlük, sıkıntı6. yorgunlukAnlamı: beden veriminin azalması durumu7. zahmetAnlamı: sıkıntı, güçlük, yorgunluk, eziyet8. bitkinlikAnlamı: bitkin olma durumuIIتَعِب1. bitapAnlamı: bitkin, yorgun2. argınAnlamı: yorgun, zayıf, bitkin3. bitkinAnlamı: gücü tükenmiş olan4. bezginتَعِبَ1. köpeklemekAnlamı: çok yorulmak2. yorulmakAnlamı: yorgun duruma gelmek3. ıkınmakAnlamı: soluğunu tutarak sıkınmak4. zahmetAnlamı: sıkıntı, güçlük, yorgunluk, eziyet5. didinmek -
3 حسير
حَسِير1. bitapAnlamı: bitkin, yorgun2. argınAnlamı: yorgun, zayıf, bitkin3. bezgin4. bitkinAnlamı: gücü tükenmiş olan -
4 سئوم
سَئُوم1. kanıksamakAnlamı: bıkkınlık getirmek2. sabırsızAnlamı: sabrı olmayan3. bîzarAnlamı: bezmiş, usanmış4. sıkıntılıAnlamı: sıkıntısı olan5. asabîleşmekAnlamı: kızmak, öfkelenmek, sinirlemek6. usanmakAnlamı: sıkılmak, bıkmak, bezmek7. yılmakAnlamı: bıkmak, usanmak8. bıkkınAnlamı: çok bıkmış, usanmış9. bıkmakAnlamı: usanmak10. bezgin -
5 ضجر
Iضَجَر1. kanıksamakAnlamı: bıkkınlık getirmek2. pofurdamak3. sabırsızlıkAnlamı: sabır göstermeme4. zevksizlikAnlamı: zevksiz olma durumu5. bıkkınlıkAnlamı: çok bıkmış olma durumu6. içerlemekAnlamı: öfkelenmek, kızmak7. cırlamakAnlamı: ince ve usandırıcı ses çıkarmak8. bezginlikAnlamı: usanç, yorgunluk9. usançAnlamı: usanma duygusu10. sıkılmakAnlamı: can sıkıntısı duymak11. bezmekAnlamı: bıkıp usanmakIIضَجِر1. kanıksamakAnlamı: bıkkınlık getirmek2. sıkkınAnlamı: çok sıkılmış3. bîzarAnlamı: bezmiş, usanmış4. sıkıntılıAnlamı: sıkıntısı olan5. asabîleşmekAnlamı: kızmak, öfkelenmek, sinirlemek6. mızmızAnlamı: her şeyde kusur bulan, hiç bir şeyden memnun olmayan7. usanmakAnlamı: sıkılmak, bıkmak, bezmek8. yılmakAnlamı: bıkmak, usanmak9. bezgin10. bıkkınAnlamı: çok bıkmış, usanmış11. bıkmakAnlamı: usanmak -
6 متبرم
مُتَبَرِّم1. sıkkınAnlamı: çok sıkılmış2. vırvırcıAnlamı: can sıkacak kadar çok konuşan3. bîzarAnlamı: bezmiş, usanmış4. dırdırcıAnlamı: dırdır etme alışlanlığı olan5. mızmızAnlamı: her şeyde kusur bulan, hiç bir şeyden memnun olmayan6. mıymıntı7. bıkkınAnlamı: çok bıkmış, usanmış8. bezgin -
7 متذمر
مُتَذَمِّر1. sıkkınAnlamı: çok sıkılmış2. bîzarAnlamı: bezmiş, usanmış3. vırvırcıAnlamı: can sıkacak kadar çok konuşan4. dırdırcıAnlamı: dırdır etme alışlanlığı olan5. sıkıntılıAnlamı: sıkıntısı olan6. mızmızAnlamı: her şeyde kusur bulan, hiç bir şeyden memnun olmayan7. mıymıntı8. bıkkınAnlamı: çok bıkmış, usanmış9. bezgin -
8 متضجر
مُتَضَجِّر1. sıkkınAnlamı: çok sıkılmış2. bîzarAnlamı: bezmiş, usanmış3. sıkıntılıAnlamı: sıkıntısı olan4. bezgin5. bıkkınAnlamı: çok bıkmış, usanmış -
9 محسور
مَحْسُور1. örtüsüzAnlamı: örtüsü olmayan2. bitapAnlamı: bitkin, yorgun3. üryanAnlamı: çıplak, açık4. nüAnlamı: çıplak5. argınAnlamı: yorgun, zayıf, bitkin6. bezgin7. bitkinAnlamı: gücü tükenmiş olan
См. также в других словарях:
bezgin — sf. Yaşama veya iş görme isteğini yitirmiş Mecalsiz, bezgin bir hâlde yatağa girdi. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük